9 Haziran 2016 Perşembe

Acıkmadım ki!






Acıkmadım ki!

Yazar: Rebecca Cobb
Çeviren: Sevgi Atlıhan
21x29,5 cm, 32 sayfa
İş Bankası Kültür Yayınları


Acıkmadım Ki! yeme problemleri olan çocuklar için tavsiye edilen bir kitap. Şimdilik öyle bir sorunumuz yok çok şükür dolayısıyla bu amaçla yazılmış bir kitabı ne ararım, ne de sorarım... Çok yakın arkadaşlarımın bizim kuzudan büyük çocukları var. Onlardan bize zaman zaman kıyafet gelir, oyuncak gelir bir de tabi en kıymetlilerimiz kitaplar gelir. Çok sevgili arkadaşım Nurfer verdi bu kitabı bize. Onlar bu amaçla mı aldılar, eğer öyleyse derde deva oldu mu bilmem ama bizim okurken çok eğlendiğimiz kesin.

İş Bankası Yayınları'ndan çıkan kitabın yazarı Rebecca Cobb. Kendisini aynı zamanda "Tuhaf Bir Gün" ve "Kimin Yuvası" adlı eserlerinden tanıyoruz. Basit hikayeler, basit çizimler.. Ancak çizimleri de gayet kendine özgü. Öyle ki bol ödüllü ve en sevilen çocuk kitaplarının yazarı Julia Donaldson'ın da ilgisini çekmiş ve kendisiyle maalesef henüz Türkçe'de basılmayan bazı projelerde birlikte çalışmışlar.





Yemek yemeyi sevmeyen bir kız var, daha doğrusu belki sever ama oyuna ve oyuncaklarına kendini öyle kaptırmış ki, öğle yemeği vaktinde annesi onu yemeğe çağırdığında yemek istemiyor ve "acıkmadım ki"  diyor. Bırakın, o resim çizmeye devam edecek.; timsahlar, ayılar, kurtlar.. Annesi ise yemesi gerektiğini düşünüyor ve hemen yemeğe oturmasını söylüyor. Anne çok güzel yemekler yapmış oysa ki. Sonra belki kendi çocukluğunuzdan ya da belki çocuğunuzdan çok tanıdık bir sahne beliriyor; yemekler ona bakıyor, o yemeklere...




Tam bu noktada kitap anne- babaya sorular soruyor. Çocuk bizim belirlediğimiz saatlerde mi oyun oynasın, yemek yesin yoksa bunlara kendi mi karar versin? Bu sırada minik kızın çizimlerinden çıkagelen timsah, ayı ve kurt kendilerinin çok aç olduklarını söyleyip kızın yemeklerini yemek istiyorlar. Kızımız şaşırıyor ve ben sizin insanlara saldırdığınızı sanıyordum diyor. Ama hayvanlar bu soruya çok şaşırıyor. "Yoo biz elma severiz, çorba severiz" diyip yemekleri hızlıca yiyorlar.




Az sonra gelen anne yemeklerin bitmiş halinden memnun tabakları alıp giderken ufaklık oyununa dönüyor. Tabi zaman geçtikçe karnı acıkıyor ve akşam yemeğini hiç reddetmeden bir güzel yiyor.
Kitabın tanıtımında bu öykünün minikler için eğlenceli ve eğitici olduğu yazıyor. Ama bana göre anne babanın da bu öyküden pay çıkarması gerekiyor. Hatırlasanıza; hangimiz annemiz camdan seslendiğinde sokaktaki oyunumuzu bırakarak eve koştuk ki?




Ahmet Selim'le kitabı okurken biz tabi daha çok çizimlerin üstünden gidiyoruz. Ona küçük kızın çizdiği timsahı ya da elmasını yiyen kurdu gösteriyorum. Keyifle dinliyor, sorular soruyor ama kendince ne anlam çıkarıyor bilemiyorum. Ben bu öyküyü okurken Selimo'ya "Bak kız yememiş, kurtla timsah yemiş de sonra kız aç kalmış" vurgusu yapmıyorum. Kitap hayvanları korkutucu karakterler  olarak da göstermiyor zaten. Daha çok öyküyü okuyup kenara çekilmenin daha doğru olduğu düşüncesindeyim.




Acıkmadım ki! 2-3 yaşa uygun gibi görünüyor, daha büyükler için ise biraz basit veya garip gelebilir.
Kitabı, 1 yaşından beri zaman zaman eline alan  Ahmet Selim ise ben okurken bakın şöyle dinliyor.















Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...