31 Ekim 2016 Pazartesi

Görkem Kantar Arsoy Röportajımız

Bugün blogumuzda konuğumuz sevgili Görkem Kantar Arsoy. Ufak ile Tefek, Rengarenk Tavşanlar İstiyorum gibi kitapları ve Zuzu serisiyle minik okurun gönlünde taht kuran Arsoy, yazarlığın yanı sıra çocuklarla sık sık bir araya gelip atölye çalışmaları da yapıyor. 
Geçtiğimiz günlerde Zuzu'nun Ormanı adlı kitabından şurada bahsettiğimiz yazara bu kez kendisi ile ilgili merak ettiklerimizi sorduk.







Merhaba. Biyografinize baktığımızda İstanbul’da doğup lise yıllarında ABD’ye giderek eğitiminizi orada tamamladığınızı görüyoruz. Bize o yıllardan bahsedebilir misiniz?

O yıllardan hiç bahsetmeyeyim:))
Şaka bir yana, zor yıllardı… Özellikle ilk yılım, yani ben lise sondayken. Yıllarca Amerika’da yaşama hayalleri olan babamın sonunda hayali geçekleşmiş, bize yeşil kart çıkmış, ben ve annem istemesek de Amerika’ya yerleşmiştik. Sevdiğim okulum, arkadaşlarım, her şey geride kalmış, kendimi bin beş yüz Amerikalı öğrencinin içinde bulmuştum. Öğrenciler farklı, dil farklı, sistem farklı, kültür farklı... Özellikle ilk üç ay tek nefes alabildiğim yer, rehberim Gary Scarpa’nın ofisiydi. Nasıl olduysa öğretmenlerden ve derslerden yana hiç sıkıntım olmadı, sıkıntım daha çok sosyal ve kültüreldi. Tıpkı filmlerdeki gibi teneffüslerde dev koridorlarda koşuşturan, dolaplarından eşyalarını alan öğrenciler arasında sanki boğuluyordum. Öğle teneffüsünde bir delik olsa da içine girip saklanmak isterdim. Neyse ki birkaç ay sonra imdadıma spor yetişti! Türkiye’de okulda ve kulüpte basketbol oynadığımdan yeni okulumda da basketbol takımına girmiş, spor ve maçlar vesilesiyle görünmez olmaktan çıkmıştım. Artık benimle konuşanlar, maç sırasında ismimi yalan yanlış tezahürat edenler bile oluyordu. Her geçen gün biraz daha alışıyordum. Okul dışında da evimizin karşısındaki kütüphane benim sığınağım olmuştu. Oraya gidince huzur buluyordum. Bol bol okuyor, kitapların içinde kayboluyor, rahatlıyor, özgürleşiyordum. Charles Dickens’ın David Copperfield romanındaki David’in dediği gibi “Kitaplar olmasaydı delirebilirdim. Sayfaların içinde özgürleştim ve kitapların içindeki karakterle özdeşleştim.” İnsanoğlu her şeye ve her duruma alışmanın bir yolunu buluyor gerçekten. O yıl bir şeyler yitirdim belki, ama kazanımlarım da oldu! Bunların başında okumak istediğim üniversite bana burs verdi ve hala irtibatta olduğum muhteşem hocalarım, arkadaşlarım oldu… Okurken çalıştım, her türlü kulüpte, etkinlikte yer aldım. Olumsuz gibi görünen durumların aslında iyiye vesile olduğunu o yıl öğrendim. 

27 Ekim 2016 Perşembe

Minik Gezginler Çiftlikte





Minik Gezginler Çiftlikte

Yazar: Lisa Regan
Çizer: Simon Abbott
23x30cm, 22 sayfa
Çeviren: Sevgi Atlıhan
İş Bankası Kültür Yayınları


Minik Gezginler Çiftlikte, bize hediye gelen kitaplardan biri. Ahmet Selim 15-16 aylıkken Sıdıka teyzesi hediye etmişti. O zamanlar Afi'nin hayvanlı kartları vardı, onlarla sık sık oynardı. Hepsini öğrenmişti, herhalde ilk söylediği kelimeler de hayvan adlarıydı.

Hayvanlara düşkün olduğu için de bu gelen hediyeyi büyük bir coşkuyla karşıladı. Kitapta neler olup bittiğini tam olarak anlamasa da sayfalarını inceleyip resimler hakkında konuştuk. Zaten ürkütücü resimler içeren ve yazısı çok fazla olan çocuk kitapları haricinde hiçbir kitabı Ahmet Selim için "fazla" diye düşünmedik, kimi kısaltarak, kimi değiştirerek, kimi de sadece resimlerine bakarak okuduk. Hatta yazılarını hiç anlamadığımız, resimlerine bakıp kendi hikayemizi uydurduğumuz Fransızca bir kitabımız bile var; üstelik de bayağı eski bir kitap. Yeri gelmişken, sahafları dolaşıp bu tür kitapları da incelemenizi tavsiye ederim.

17 Ekim 2016 Pazartesi

En Güzeli Benim Evim





En Güzeli Benim Evim

Yazar: Janet Bingham
Çizer: Rosalind Beardshaw
24,5x27 cm, 32 sayfa
İş Bankası Kültür Yayınları

Bazen Ahmet Selim'in kolaycacık uykusu gelsin diye ona "uyku kitabı" diye adlandırılan kitaplardan alıyorum. Bunlardan kimini çok beğeniyor ve sık sık okutuyor; bakınız Ayıcıkların Uyku Vakti , Parlak Yıldız ve Uykucu Aslan . Hatta yanlış okursam veya atlarsam itiraz ediyor ve düzelttiriyor. Kimini ise pek sevmiyor ya da uykudan önce okunabilecek bir kitap olarak görmüyor.

En Güzeli Benim Evim ise çok ortada kalmış bir kitap bizim için. Ben çizimlerini ve öyküsünü çok beğeniyorum. Selimo'nun da biraz daha büyüyüp seveceğini umuyorum.

11 Ekim 2016 Salı

Zuzu'nun Ormanı





Zuzu'nun Ormanı

Yazar: Görkem Kantar Arsoy
Çizer: Simeon Tennant
22x22,5 cm, 40 Sayfa
Yapı Kredi Yayınları


Zuzu, isim olarak bizim ailede özeldir çünkü çok tatlı bir Zuzu'muz var. Kendisi ablamın kızı, adı Zübeyde. Şu an 11 yaşında, o da küçük kuzeni gibi bir kitap kurdu. Dolayısıyla biz içinde Zuzu geçen her şeyle ilgilenir, merak ederiz. Zamanında ben bizim Zuzu'ya "Zuzu Çöplükte" kitabını almışım; Görkem Kantar Arsoy'un Zuzu'suyla ilk tanışmamız da böyle olmuş.

Ahmet Selim ise Zuzu Ormanda kitabıyla sevdi Zuzu'yu. Sayfalarında canlanan onlarca hayvan sayesinde, her figürün üstüne elini koyup bu ne, bu ne diye sordu. İlk zamanlar çok uzun geldiği için sonuna kadar gelemediğimiz kitabı şimdilerde gözlerini aça aça merakla dinliyor.
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...