8 Kasım 2016 Salı

Elmayı Kim Isırdı?




Elmayı kim Isırdı?

Yazar: Sema Günaydın Çınar
Çizer: Oğuz Demir
20x20 cm, 32 sayfa
Kırmızı Kedi Çocuk


"Elmayı Kim Isırdı?" adlı kitabımızı Beşiktaş'ta yeni açılan Kırmızı Kedi Kitabevi'nden beraber seçip aldık Ahmet Selim'le. Orada ona kitabın adını söyledim. Sayfalarda bir zebra gözümüze çarpmıştı. Dönerken yol boyunca kitabı hiç açmadan elmayı kimin ısırmış olabileceğini konuştuk. Acaba zebra mı ısırmıştı, yoksa bir başkası mı? Eve gelince bir kez okuduk, öykü çok hoşuna gitti. Sonra bir kez daha okuttu. Evet, Ahmet Selim bu kitaba bayılmıştı çünkü uyumadan önce dönüp bana yine sordu; elmayı kim ısırmıştı anne?

Bir kaç gün sonra da Ahmet Selim'le bir yere giderken kitabı ezberden ona okuduğumu farkettim; "Aç Tırtıl" dan sonra bir kitabı daha hafızama kaydetmiştim, mutluydum:) Bir minik kahramanımız var kitapta, küçük bir oğlan çocuğu; adı Pote. Bir gün Pote bahçedeki elma ağacının altında otururken kafasına bir elma pıt diye düşer ve hikayemiz böyle başlar.



Pote elmayı alıp inceler, üzerinde bir diş izi görür ve bir karar verir; ağaca çıkıp elmayı atanı bulup onunla konuşacaktır. Bu tarz kitapları okurken sesime hemen farklı bir hava veriyorum. Karakterlere göre sesimi inceltip kalınlaştırıyorum ve biraz da abartılı bir ses tonuyla okuyorum. Böylece Ahmet Selim de hemen soruveriyor; "Pekiiiii, sonra noooolmuş? "



Sonra Pote ağaca çıkmış ve ilk önce karşı dalda bir sincap görmüş; ona merhaba demiş. Sincapın kocaman ön dişleri varmış, Pote elmadaki diş izi tarak şeklinde, bu elmayı minik sincap ısırmış olamaz demiş ve "Bu kocaman dişlerle böyle bir iz yapamaz" diyerek yoluna devam etmiş.




Öykünün devamında Pote yukarı doğru tırmanmaya devam eder, sırayla bir kedicik, bir inek görür. Onlar da ısırmamıştır elmayı çünkü onların dişleriyle elmadaki izler birbirini tutmaz. Daha yukarıda bir zebra görür tatlı kahramanımız. Zebranın bir sıkıntısı vardır, dişlerinin arasına bir dal parçası sıkışmıştır. Pote ona yardım eder, dal parçasını çekip çıkarır ama aradığı kişi zebra da değildir. Ahmet Selim'le buralarda çok kısa olmak üzere yardımlaşmanın önemini de konuşuyoruz bazen. Oyun içinde öğrenmek en güzeli değil mi?




Öykümüzün sonunda ise Pote elmayı kimin ısırdığını bulur; bir Lemurdur bu. Ben bu kitaba kadar Lemur diye bir hayvanı bir kaç kez duyduysam, Ahmet Selim hiç duymamıştı. İçimden şimdi lemurun ne olduğunu soracak diye düşünürken o hiç oralı olmadı, ilk defa haberdar olduğu bu hayvanı hemen benimsedi ve hatta çok komiğine gitti. Kitabın çizeri Oğuz Demir, o kadar tatlı resmetmiş ki lemuru, kocaman gözlerine ve upuzun kuyruğuna bayılmamak elde değil.




Çocukluğumda dinlediğim masallar gibi sonunda gökten kırmızı bir elmanın düştüğü bu sevimli macerayı 2 yaş üstü minik arkadaşlarımıza keyifle tavsiye ederiz. İyi okumalar.






Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...