Aç Tırtıl

Yazar ve Çizer: Eric Carle
Çeviri: Fatih Erdoğan
28 sayfa
21x29,5 cm.
Mavibulut Yayıncılık





Aç Tırtıl'ı bilmeyen, duymayan kaldı mı? Kitapsever bütün anneler duymuştur eminim.İlk kez 1969'da yayınlanan ve o günden beri çok sayıda ödül alan kitap, çocukların çoğunluğunun sevgilisi. Vikipedi'den aldığım bilgiye göre elliden fazla dile çevrilmiş ve 30 milyondan fazla baskı yaparak tüm zamanların en çok satan kitapları arasına girmiş.

Kitaba, ben ilk kez Tüyap Kitap Fuarı'nda rastladım. Standda hızlıca bir göz attım. Görevli arkadaş "kitabı çocuklar çok seviyor, mutlaka alın" derken içimden "ay ne bu ya" diye geçirdiğimi hatırlıyorum. Daha sonra kitabı sağda solda çok duymanın etkisiyle aldığım zaman Ahmet Selim'in ilk tepkisini gördüğümde o düşüncemden utandığımı itiraf etmeliyim. Acemilik işte:))

Aç Tırtıl'dan tasarım kitap diye söz edebiliriz. Çünkü hikayesi bildiğimiz formdaki kitap şeklinde değil, hem delikleri hem de kısadan uzuna farklı boylarda sayfaları var. Kabaca konusunu da şu şekilde anlatabiliriz; gece yaprağın üstünde parlayan minicik bir yumurtadan sabah bir tırtıl çıkar, günlerden pazardır ve tırtılın karnı çok açtır. Hemen yiyecek arayışına girer ve pazartesi günü bir elma yer, salı günü iki kocaman armut... Her gün bir öncekinden daha fazla yiyen aç tırtıl bir türlü doymaz ve cumartesiye geldiğinde on farklı yiyecek yer.Tabii kocaman olur. Sonra da kendine bir koza örer ve en sonunda çok güzel bir kelebek olur. Böylece kitabı okuyan çocuk, haftanın günlerini, sayıları, yiyecekleri ve de en önemlisi bir kelebeğin yaşam döngüsünü öğrenir.

Kitaptaki her unsur belli ki, ince ince düşünülmüş ve çocukların sevdiği tarzda hazırlanmış. Ancak deliklerden özellikle bahsetmek gerekiyor. Yiyeceklerin üstüne açılmış delikler tırtılın açtığı delikleri simgeliyor. Ahmet Selim, kitabı ilk okuduğumuz an tüm deliklere tek tek parmağını soktu, bir anlamda tırtılın gittiği yolu izledi. O, deliklerle oyalanırken ben ona yiyecekleri saydım, renklerini anlattım ve haftanın günlerini söyledim. Kuzucuk da ilgiyle dinledi ve zamanla kendince bir şeyler öğrendi.
Yine Vikipedi'ye göre; yazar bu delik fikrini delgeçle kağıda delikler açarken bulmuş, ilk olarak da bir kitap kurdunun hikayesini yazmış ama editörü beğenmeyince yazara kahramanının tırtıl olmasını önermiş.

Tırtılın koza örmeden önce yani cumartesi günü yediği yiyeceklerle ilgili internette bazı yorumlarda olumsuz eleştirilere rastladım. Aralarında çocuklar için zararlı olabilecek işlenmiş besinler olduğu için özendirici olabileceği gerekçesiyle hoşlanmamış kimileri. Biz, Ahmet Selim'e bu sayfayı okurken bu yiyeceklerin zararlı olduğunu ve tırtılın karnını ağrıttığını o yüzden de bunların yenmemesi gerektiğini anlatıyoruz.Tabii,bu kurgusal yiyecekler için aklı erip de "tırtıl böyle şeyler yer mi" diye sorduğunda, vereceğimiz cevabı o zaman düşüneceğiz.

Bir gün trafikte Ahmet Selim'in canı sıkıldığında neyle oyalayayım derken Aç Tırtıl'ı anlattım ona ve anlattıkça farkettim ki kelime atlamadan ezbere okuyorum kitabı. Bizi bu kadar etkileyen kitapla ilgili bir aktivite yapmak da kaçınılmaz oldu bu durumda. İnternetten Aç Tırtıl kalıpları buldum, evalardan yuvarlaklar kestim, her birinin altına magnet yapıştırdım. Buzdolabının üstünde oynadığımız bir tırtıl yapbozumuz oldu böylece.Sonra bir kitaba bir eva tırtılımıza bakıp oyunlar oynadık. Pintereste baktığınızda siz de miniğiniz için yüzlerce Aç Tırtıl etkinliği fikri bulabilirsiniz.

Kitapla ilgili söylemek gereken son bir şey var. Kitap üç formda satılıyor;biri ince kağıt, diğeri karton kapak (bizdeki) ve pop-up olmak üzere. Bebekler parmaklarını deliklere defalarca sokmak isteyeceğinden ince sayfalıyı, yine küçük yaş grubunda yırtma isteği doğuracağı için de 3 boyutlu kitabı pek tavsiye etmem. Büyüdükçe onlar da alınabilir ama 1-2 yaş grubu için mukavva Aç Tırtıl daha doğru bir seçim gibi geliyor bana.

Bana göre her çocukta olması gereken çok resimli, az yazılı Aç Tırtıl'ın videosu bu kez çok özel. Sayfaları Ahmet Selim çevirdi, bu arada okumadan geçmedik tabii:))